26 Aralık 2009

Roberto Carlos Ne Yaptı?

Giderken şöyle demiş:
'' Türk futbolseverlerin sevgisi çok güzel ama hayat devam ediyor.''



Artık dayanamadım. Bu adam Türkiye'de naaptı da, Fenerbahçe'ye ne kattı da bu kadar çok seviliyor, bu soruyu sorma isteğime karşı koyamadım. Yanlış anlaşılmasın, son dönem futbolunun, 2000'ler neslinin en önemli isimlerinden, en önemli sol beklerinden birisidir kendisi, bunu kabul ediyorum. Hatta yeni bir sol bek modeli oluşturmuştur da denebilir; hücum gücü yüksek, frikik ve şut becerisi açısından iyi bir hücuma yönelik orta saha futbolcusu özellikleri taşıyan ayrı bir stil oluşturmuştur. Kanat oyuncusu olarak bu hücum özelliklerinin yanısıra, defansta yere müthiş sağlam basan, boğa gibi güçlü ve zamanlama hatası yapmayan bir kanat-bek modelidir Roberto Carlos.
Bunların yanısıra biraz geç gelmiş de olsa, önemli bir isimdir. Bir kere Fenerbahçe'ye para kazandırmıştır, forma sattırmıştır, reklamlara çıkmıştır. Ayrıca bu tür isimler kulübün kariyerine, tanınılırlığına ve saygınlığına katkı sağlamaktadır. Fenerbahçe artık Roberto Carlos'un da oynadığı bir kulüp olarak bilinecektir. Sanırım varlığının, adının kadroda yazmasının bile zaman zaman rakipler üzerinde olumsuz etki yarattığını da kabul etmek gerekir.
Ama bana sorarsanız bunların Fenerbahçe adına pek bir şey de yapmamıştır. Futbolun dışında, marka değeri anlamında bir transferdir. Yoksa şimdi bakıyorum Carlos'un Fenerbahçe macerası ile ilgili olarak aklımda kalan imgeler şöyle: kızların kurduğu barajda ceketini bırakarak sıyrılan Carlos, Lincoln'le sarılarak, kavga eden arkadaşlarını izledikleri sahne, futbolcu arkadaşlarını da davet ettiği toplu seks partileri, ha bir de geçenlerde Keita'yı çıldırtıp attırması var! Fenerbahçeli kardeşlerimizden Carlos'u abarta abarta bitiremeyen ifadeler duyuyorum. Sanki müthiş bir dönem geçirdi Fenerbahçe'de, önemli başarılara imza attı, arkdaşlarına liderlik yaptı. Böyle bir şey yok, bir marka olarak geldi, yılda yaklaşık 4 milyon Euro para aldı, reklamlarda oynadı, ve gitti. Üstelik giderken de ilk devrenin son maçına bile çıkamadı, apar topar gitti. Hani transfer gerçekleşmiştir ama devreyi bitirirsin zaten 1 maç kalmış. Bu adama da büyük Fenerbahçeli Roberto Carlos muamelesi yapmanın bir anlamı yok. Toplam 2.5 yıla yakın kaldı, tüm mecralarda toplam 87 maç oynadı, sadece 1 tanesi frikikten olmak üzere, 10 gol attı. Bunların içinde 'çok iyi oynadı' denebilecek belki birkaç maç sayabilirsiniz.


Roberto Carlos dünyanın en iyi sol beklerinden birisiydi ama İstanbul'a kariyerinin son döneminde biraz daha para yapıp, biraz da İstanbul alemlerini tatmaya geldi, futbol oynamaya değil.

23 Aralık 2009

Euro 2016 adayliğı


İsveç-Norveç ortaklığının çekilmesiyle, 3 tane aday kaldı. Fransa, İtalya ve Türkiye. Bu arada dünyanın en zengin ve gelişmiş devletlerinden 2'si finansman sağlayabileceklerinden emin olamadıkları için çekilirken, bizim müthiş bir özgüven içinde olup, bakanımızın 'finansman sorunu olmaz!' açıklaması yapması da düşündürücü. Ama şu 3 aday içinden Türkiye'yi seçmemek ciddi bir haksızlık olacak. Türkiye'nim rakiplerinin her ikisi de 2'şer kez ev sahipliği yapmışlar ve Belçika'yla birlikte en çok ev sahipliği yapan ülkeler. Şimdi gidip bunlardan birisine 3. defa yaptırmanın futbol adına, kardeşlik adına, konuşulan tüm değerler adına hiçbir anlamı yok. Şu haritaya da bakınca, lejanta jeni renk eklemek yerine, şöyle sağ tarafa doğru bir leke daha gerektiği görülüyor.
Diğer taraftan Türkiye de gelişen futbol ülkelerinden önde gelen bir tanesi, Lig Avrupa'da ana 5 ligden sonra gelen birkaç ligden birisi, kamuoyu ilgili ana 5 ligle kıyaslanabilecek düzeyde. Ekonomik olarak da Türkiye'de futbol ekonomisi öyle Portekiz'le Hollanda'yla falan kıyaslanmaz. Belki Rusya. Başarı sıralaması olarak da şu anda 13-15 oralara bir yere dğüştük ama uzun süre ilk 10'un içinde bulunduğumuz dönemlerde oldu. Finansman gibi konularda da hükümet her türlü garantiyi veriyor. Yani bu turnuva, mevcut aday tablosuna bakınca Türkiye'ye verilmeli. Olabildiğince objektif düşünmeye çalışıyorum, bilmiyorum yapamıyorum muyum ama en güzel logo da bizimki!


20 Aralık 2009

Premier Ligde son 10 yılın en önemli 50 oyuncusu

Sportsmail'in hazırladığı listede iki tanıdık isim arka arkaya yer almışlar:


No 48: Brad Friedel (Liverpool 1997-2000, Blackburn 2000-2008, Aston Villa 2008-present)

The former United States stopper holds the record for consecutive appearances in the top flights, now standing at 206.
Mr Consistency looked as if he was at Blackburn for life but admitted a move to Aston Villa was too good an opportunity to turn down.
At 38, he is still putting in the kind of displays that made him a fans' favourite at .
Brad Friedel
Top stopper: Man of the match Brad Friedel celebrates Blackburn's win over Tottenham in the 2002 League Cup final

No 47: Tugay (Blackburn 2001-2009)

Tugay turned 39 this year but in fairness has looked about 40 for most of his career.

Appearances can be deceptive however and the Turkish star had an engine in him like a player half his age. The former Rangers midfielder was given a standing ovation from both sets of fans at the end of his last outing in a Rovers shirt - a 0-0 draw at home to West Brom in May this year.
Tugay
Turkish delight: Tugay celebrates scoring against Tottenham in 2006

Read more: http://www.dailymail.co.uk/sport/football/article-1235520/THE-LIST-Top-50-players-decade-Premier-League--Nos-50-41.html#ixzz0aFW0CC2V

Trabzonspor - Fenerbahçe



Biraz sonra iki takım ilk yarının son maçına çıkacaklar. Bence Fenerbahçe'nin bu form durumuyla Trabzon'dan galibiyet çıkarması çok zor. Galatasaray ilk yarının lideri oldu gibi. Maçın berabere bitmesi büyük ihitmal, tabii Trabzon da yenebilir. Fenerbahçe de yenebilir ama özellikle Şenol
Güneş'in gelişinin yarattığı olumlu hava, iç saha avantajı, kentin Fenerbahçe için en zor deplasmanlardan birisi olması, hava durumunun kötülüğü, ve Trabzon'un yabancılarının formda olması gibi faktörler bu ihtimali %15 gibi seviyeye düşürüyor. Yine de herşeye gebe ilginç bir maç olacak sanırım.

Yukarıdaki fotoğraf Sadri Şener tarafından Nihat Özdemir'e hediye edilmiş. 1974-75 sezonunda iki takım arasında İstanbul'da oynanan ve 1-1 biten Türkiye Kupası çeyrek final maçından sonra çekilmiş.

19 Aralık 2009

İlk yarı Antalyaspor...

Ligin son haftasında, ilk yarıyı lider kapatma hesapları yapan Kayserispor'u deplasmanda yenerek sürpriz bir sonuca daha imza attı. Antalyaspor ligin iddialı ve önemli takımlarından birisi. Sert futbol oynayan, özellikle gol yollarında etkili oyuncularıyla ön plana çıkan bir takım. Tita, Necati, Balili, Ali Zituni ve Djehoua, hepsi belirli özellikleri olan, doğru kullanıldığında etkili olabilecek forvetler. Nitekim 17 maçta 24 gol atan takım, ligin en çok gol atan 7. takımı. Sadece tek beraberlikleri var, yani açık top oynuyorlar, kazanmayı hedefliyorlar. Mehmet Özdilek de aldığı istikrarlı sonuçlarla Antalya'da yerini sağlamlaştırmış gibi görünüyor.



Ligin 6. haftasında 9. sıraya yerleşen Antalya, hep 9-11 aralığında seyretti ve ilk yarıyı 10. olarak kapadı. Ayrıca ligin zirvesindeki takımların tamamını çok zorladığını da bu noktada hatırlamak gerekli. Beşiktaş'a ligin başında yenilen Antalyaspor, Fenerbahçe'ye maç berabere bitecek gibiyken son dakikada 10 kişi rakip sahada basarken yediği çok şanşsız/acemice gol sonucu yenildi. Galatasaray'ı da çok zorlayan Antalya 2-0 öne geçtiği maçta skoru koruyamadı. Necati'nin kaçırdığı bir kafa golü vardı ki, girseydi en azında maç berabere bitebilirdi. Bunun dışında ligin zirvesindeki takımlardan Bursa'yla berabere kaldı, bugün de Kayseri'yi de deplasmanda yenmeyi başardı. Artık Antalya'nın bu sıralara tutunduğunu düşünebiliriz. İkinci yarı hedefleri muhtemelen ilk 10'un içinde yer alıp 5-6-7 gibi dereceleri kovalamak olacak. Ve hatta belki de 6 avrupa Kupası kontenjanımızın 6ya çıkması durumunda UEFA Avrupa Ligi hedefi gündeme gelecek. Tabii bu noktada ligin en küçük stadına sahip olan Antalya kentinin yeni stadını bir an önce yapması gerekliliği gündeme geliyor.


2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'na ev sahipliği yapma şansını da son anda kaybeden Antalya, turizm kenti olmanın yanında bir spor kenti haline de gelebilir. Buna birçok açıdan çok uygun. Üstelik yüzlerce, gerçekten yüzlerce takım sezon ve ikinci yarı hazırlıklarını hep Antalya'da gerçekleştiriyorlar. İklim, antrenman ve konaklama tesisleri zenginliği gibi etkenlerle. Dolayısıyla Antalya'nın sporda ve özellikle de futbolda daha ilerilere yükselmesi için önü açık.

18 Aralık 2009

UEFA Avrupa Ligi son 32 kuraları



Öncelikle her iki kura da bence zor. ama tabloya baktığınızda kolay takım artık çok kalmadı. Belki Hapoel, Copenhague, Brugge, Unirea Urziceni, Salzburg, hadi bir de Standard Liege diyelim (Sinan'a rağmen!). Bunun dışındaki takımların hepsi artık tehlikeli rakipler, üstelik bu saydıklarımız da sürpriz yapabilecek takımlar. Bunlara 3. grup desek, Liverpool, Juventus vs. grubuna da 1. grup desek, her iki takımımız da 2. gruptan çektiler. Üstelik lider oldukları için sanırım ilk maçı deplasmanda yapma avantajına sahipler.


Analiz yapmak için iyi bir zaman değil. Maçlara yaklaşık 2 ay var, üstelik bir de ara transfer dönemi var. ama yine de insan duramıyor tabii. Atletico Madrid çok formsuz ve kötü başladığı sezonda henüz toparlanabilmiş değil. Şampiyonlar Ligi grubunda galibiyet alamadılar ve averajla Rum takımı Apoel'in önüne geçip 3. olabildiler. Ligde ise 14. sıradalar, 14 maçta sadece 3 galibiyet aldılar ve 20 gol atabildiler. Bu arada teknik direktörü yolladılar ama yeni gelen de henüz bir pırıltı yaymış değil. (Bir ara Fatih Terim ismi de konuşulmuştu, şimdi ne güzel olurdu) Bu açıdan bence Galatasaray tura biraz daha yakın görünüyor. Ama Ateltico'nun çok iyi bir kadrosu var, özellikle hücum hattında son dönem yıldızlarından Agüerro ve her teknik direktörün takımında görmek isteyeceği tarzda bir futbolcu olan Forlan dikkat çekiyor. Ayrıca Maxi Rodrigez, Reyes, Simao ve Asunsucao da iyi futbolcular. Takımın önümüzdeki zaman dilimi içinde toparlanması mümkün. Üstelik ligde herhangi bir ümidi kalmadığı için tutunacağı tek dal Avrupa Ligi olacak.


Buna karşılık onlar da şöyle demiyor mudur? Milan Baroş var, Shabani Nonda var, Elano Blumer, Herry Kewell, yeni yıldız Arda Turan, Keita, ve bir de Rijkaard. Herhalde diyorlardır. Nitekim İspanyol basını da en zor 2 kura olarak Galatsaray ve Wolfsburg'u gösteriyor. Anderlecht ve Brugge'e göre Galatasaray daha zor rakip. Tabii ara transferde kayıplar da verebilir Atletico çünkü Chelsea Agüerro'nun, Liverpool da Forlan'ın peşinde. Galatasaray savunması, eğer bu isimler oynarsa, mutlaka açık verir. ama Galatasaray da sezon başındaki tempoyu ve form durumunu yakalarsa, Atletico savunması da benzer bir durumda. Bence bol gollü ve zevkli 2 maç izleyebiliriz, Galatasaray biraz daha tura yakın ama işi zor. Everton meselesi tabii daha da zor!


Fenerbahçe'nin rakibi Lille tam ters gelecek takımlardan. Hızlı ve hücuma yönelik top oynuyorlar. UEFA gruplarında 15 golle en çok gol atan 2. takım oldular, Werder Bremen'in arkasından. Ligde 17 maçta 8 galibiyet alan Lile, yakın zamanda üstündeki takımları da yendi. Üstelik 30 golle Marsilya ile birlikte ligin en çok gol atan takımı. Fransız Ligi'nde 5. sıradalar ama çok kötü bir başlangıç yaptıklarını ve sonrasında hızla toparlandıklarını de göz önüne almak lazım. Mesela 11 haftada Lille takımı 15. sıradaydı. Tabii bu tür genç ve hırslı takımlar belirli bir dönem form tutup, sonra yine düşüş yaşayabilirler ve bu Şubat ayına denk gelirse çok iyi olur. Liverpool meselesini şimdilik hiç açmayalım.

Sonuçta Avrupa'nın 2. kupasında 'ben de varım' diyen takımlar için çok da zor kuralar değil. 4 takımın da şimdiki form durumuyla Fenerbahçe'ın işi biraz daha zor ama Lille de elenmeyecek takım değil.

17 Aralık 2009

Alman U-18 Milli Takımı Soykırım Müzesi'nde

Yorumsuz bir spor fotoğrafı.
Alman U-18 Milli Takımı Kudüs'de Yad Vashem Soykırım Müzesi'ni geziyor. 16 Aralık 2009




Nihat Bir Türlü Gol Atamıyor!

Geldiğinden barı attığı gol sayısı 1! Büyük ümitlerle transfer edilen Nihat Kahveci, bir kaç ayda Beşiktaş taraftarının eleştiri odaklarından birisi haline dönüştü. Bir ara İspanya'nın en iyi yabancılarından birisi olan Nihat Kahveci, şu anda kendi liginde en kötü transfer anketlerinde önde gidiyor.
Real Sociedad'da 132 maçta 58 gol, Villareal'de 62 maçta 18 gol atan, hatta forvet oynamadığı dönemler de dahil, kariyerinin başında Beşiktaş'da 114 maçta 27 gol atan Nihat, şu anda 7 maçta sadece 1 gol atabildi. Dahası 7 maç oynamış olması da ayrı bir mevzuu.

Kendisi zamanla açılacağını ve birkaç gol attıktan sonra gerisinin geleceğini söylüyor. Eleştiriye açık olduğunu ancak kişiliği ve kariyeri ile ilgili eleştirileri kabul etmediğini de ekliyor. Bence de Beşiktaş lige çok kötü bir başlangıç yapmasaydı, Nihat da bu kadar çabuk eleştiri odağı haline gelmeyecekti. Biraz daha zaman vermek ve beklemek gerekiyor. La Liga'da iki defa ikincilik yaşamış ve ikinci olurken takımında ilk 11 oynayan bir forvetten söz ediyoruz.

Ama Fanatik gazetesinin aşağıdaki sayfasını da kendisinin anlayışına sığınarak burada yayınlıyorum.


15 Aralık 2009

sahada evlilik teklifi



adanademirspor kalecisi tolgahan, 2-0 yendikleri orduspor maçından sonra sahadaki mikrofonu alıp, tribünde oturan sevgilisi burcuya, yaklaşık 10.000 taraftarın önünde evlenme teklif etti.

Tolgahan Acar'dan yeşil sahada evlenme teklifi (Video)

10 Aralık 2009

Sinan Bolat - Şampiyonlar Liginde Gol Atan İlk Kaleci


Milli kalecimiz, geçen gece attığı golle bu ünvanı ele geçirmiş oldu. üstelik eften püften bir gol değildi, 90+5teki gol takımının kaderini değiştirdi ve UEFA avrupa ligine katılmasını sağladı. bu şampiyonlar ligi gecesinin olayı bu gol oldu. sinan oldukça da iyi bir kaleci gibi görünüyor. bence artık milli takımda volkanın yerine denenmeye başlaması gerekir. 2 ayda bir acemice hatan yapan bir milli takım kalecisi olmaz. ayrıca sinan çok da efendi bir çocuk, bugün ntvye bağlandı canlı, hiç övünmedi, şanslı olduğunu ama çok sevindiğini söyledi.


Sinan Bolat
Personal information
Date of birthSeptember 3, 1988 (age 21)
Place of birth   KayseriTurkey
Height1.86 m (6 ft 1 in)
Playing positionGoalkeeper
Club information
Current clubStandard Liège
Number38
Youth career
 ?
?-2005
FC Zonhoven
Racing Genk
Senior career1
YearsClubApp (Gls)*
2005-2008
2009-
Racing Genk
Standard Liège
5 (0)
26 (0)   
National team2
2007-2008
2008-2009
2009-
Turkey U-19
Turkey U-21
Turkey
4 (0)
3 (0)
0 (0)
1 Senior club appearances and goals
counted for the domestic league only and
correct as of 5 December 2009.
2 National team caps and goals correct
as of 9 December 2009.
* Appearances (Goals)

7 Aralık 2009

GALATASARAYA İSKOÇ GÖLCÜ



Milan Baros'un sakatlığı ve Shabani Nonda'nın da bekleneni verememesi üzerine forvet arayışlarını hızlandıran Galatasaray'ın, İskoç ekibi Glasgow Rangers'ın 26 yaşındaki İskoç golcüsü Kris Boyd'a teklif götürdüğü belirtildi.

Ünlü İngiliz gazetesi News of The World'ün İskoçya ekinde yer alan haberde, Galatasaray Teknik Direktörü Frank Rijkaard'ın Boyd'un transferine onay verdiği ifade edilirken, Sarı-kırmızılı yöneticilerin sözleşmesi sezon sonunda bitecek olan Boyd için 500 bin poundu (yaklaşık 1 milyon 220 bin TL) gözden çıkardığı belirtildi. Gazete ayrıca Boyd için Galatasaray'ın haftalık 36 bin pound (yaklaşık 88 bin TL) teklif ettiğini de okurlarına duyurdu.

Şu anda İskoçya Premier Lig tarihinin Henrik Larrson'dan sonra en çok gol atan ikinci ismi olan Boyd için geçtiğimiz yıllarda Kayserispor ve Trabzonspor da devreye girmiş ancak transferi sonuçlandıramamışlardı.

Kris Boyd için İngiliz ekibi Birmingham City ve İtalyan ekibi Livorno'nun da devrede olduğu iddia ediliyor.

18 Ağustos 1983 Irvine, İskoçya doğumlu olan 1.83 boyunda Kris Boyd, Glasgow Rangers'ta 9 numaralı formayı giyiyor. Kariyerine Kilmarnock takımında başlayan Boyd, 2006 yılı Ocak ayında Glasgow Rangers'a transfer oldu. Rangers'a geldiğinden beri takımının her sezonda en golcü ismi olan Boyd, şu ana kadar attığı 151 golle İskoçya tarihinin en golcü ikinci ismi konumunda bulunuyor. Bu alanda liderlik ise Celtic formasıyla uzun yıllar başarıyla ter döken Henrik Larrson'a ait. Rangers'a geldiğinden beri her 3 maçta 2 gol averajıyla oynayan Boyd, 2006 yılından beri ise İskoçya Milli Takımı'nın formasını giyiyor.


Club record
ClubSeasonLeagueScottish CupLeague CupEuropeTotal
AppsGoalsAppsGoalsAppsGoalsAppsGoalsAppsGoals
Kilmarnock2000-011000000010
2001-02284201010324
2002-0338121010004012
2003-0437152010004015
2004-0530173220003519
2005-0619150012002017
Total1536382621016867
Rangers2005-0617172300202120
2006-0732201221934426
2007-0828146635404125
2008-0935275143204631
2009-1013100010201610
Total125881412109193168112
Career total27815122141611203336179
International goals
No.DateVenueOpponentScore[37]Result[37]Competition
1.11 May 2006KobeJapan Bulgaria1–05–1[25]Kirin Cup
2.11 May 2006KobeJapan Bulgaria2–15–1[25]Kirin Cup
3.2 September 2006GlasgowScotland Faroe Islands3–06–0[38]UEFA Euro 2008 qualifying
4.2 September 2006GlasgowScotland Faroe Islands5–06–0[38]UEFA Euro 2008 qualifying
5.24 March 2007GlasgowScotland Georgia1–02–1[39]UEFA Euro 2008 qualifying
6.22 August 2007AberdeenScotland South Africa1–01–0[40]Friendly match
7.8 September 2007GlasgowScotland Lithuania1–03–1[41]UEFA Euro 2008 qualifying

[edit]Honours

Rangers
2009
20082009
2008
www.vikipedia.org