12 Kasım 2009

Gökçek - Karaman gerilimi


Ankaragücü teknik direktörü Hikmet Karaman’ı tazminat ödememek için mafyavari yöntemlerle istifaya zorlayan Gökçek yönetimi, bu kez sert kayaya çarptı.

Ankaragücü yönetiminin, takımın teknik direktörü Hikmet Karaman’ın görevden ayrılması için başvurduğu yollardan biri daha işe yaramadı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in oğlu Ahmet Gökçek’in başkanlığa getirildiği kulüpte, yönetimle teknik direktör arasında açıktan süren mücadele, son olarak oyuncuların antrenmana çıkmalarına izin verilmediği bir noktaya geldi.
Hikmet Karaman’ın iki sezon önce Ankaraspor’u çalıştırırken takımın futbol şubesi sorumluluğunu yapan Ahmet Gökçek ile yaşadığı gerginlik, deneyimli teknik direktörün istifasıyla sonuçlanmıştı. Basın önünde Gökçek tarafından başarısız sonuçların sorumlusu olarak gösterilen Karaman, Ankaraspor’dan ayrıldıktan sonra geçen sezon Ankaragücü’yle anlaşmış, bu yıl, Ankaraspor’un küme düşürülmesine varan gelişmeler sonrası, Ahmet Gökçek de kulübe başkan olmuştu. Yönetime geldiği andan itibaren Karaman’ın gönderilmesi için kolları sıvayan Gökçek’in teknik direktör arayışına girmesiyle başlayan gerilimli süreç, geçen gün yaşanan skandala kadar tırmandı.

Futbolcularını antrenmana çıkarmayan kulüp yönetimi
Hikmet Karaman tarafından Salı günü saat 11:30 olarak bildirilen antrenman saati, yönetim tarafından futbolcular tek tek aranarak 18.00 olarak değiştirildi. Bu gelişme üzerine Hikmet Karaman'ı arayan futbolcular, Karaman'ın, antrenman saatinde bir değişiklik olmadığını söylemesi üzerine Sarayköy Tesisleri'ne geldiklerinde, yönetimin verdiği talimat doğrultusunda kapıdaki güvenlik elemanları tarafından içeriye alınmadılar.

Hikmet Karaman ve teknik heyet antrenman için tesislere geldiklerinde durumu öğrenince, Karaman, noter huzurunda video çekimiyle bu engellemeyi tespit ettirdi. Antrenman saatinde tesiste olan birkaç futbolcu vardı ve bunlar arasında, “takımın dinamosu” olarak tanımlanan ama yönetimin geçen hafta süresiz olarak kadro dışı bıraktığı Ceyhun Eriş’in de bulunduğu dikkat çekti. Olayın basına yansıması üzerine bir açıklama yapan Ankaragücü Genel Menajeri Ender Yurtgüven, teknik direktör konusunun da ele alınacağı yönetim kurulu toplantısı nedeniyle, kendisine verilen yetkiye dayanarak, antrenmanı erteleme kararını bizzat verdiğini söyledi.
Yorumcu Rıdvan Dilmen’in “faşizm” olarak tanımladığı bu uygulamanın ardında, yönetimin ilk günden bu yana Hikmet Karaman’ı istifaya zorlama çabasının yattığı biliniyor. Ahmet Gökçek’in, çalışmak istemediği bir teknik direktörle neden sözleşmeyi feshetmeyerek bu yollara başvurduğunun yanıtı ise, Karaman’ın şimdiye kadar Türkiye’de örneğine rastlanmamış bir sözleşme imzalamış olması.

Karaman’ın “alışılmadık” sözleşmesi
Türkiye’ye çalışmaya gelen yabancı teknik direktörlerin, görevine son verilmek istendiğinde kulüpleri sıkıntıya sokacak maddi tazminatlar içeren anlaşmalarına karşın, yerli teknik direktörler, tazminat bir yana, alacaklarını bile tahsil edemeden gönderilebiliyorlardı. Hikmet Karaman, yaşadıklarından çıkardığı bir ders olarak Ankaragücü kulübüyle öyle bir sözleşme imzalamıştı ki, yönetimin önünde, yüklü tazminattan kurtulabilmenin tek yolu olarak teknik direktörün istifası kalmıştı ve Gökçek ailesinin genleri, bir hak teslimindense, Karaman’ı bezdirerek hiçbir şey talep etmeden gitmesini sağlamak için her tür rezaleti çıkarabilecek yapıdaydı.

Ama, yaşanan son olayla, Karaman istifa etmediği gibi, antrenmanın kendi bilgisi dışında iptal edildiğini belgelemesiyle, sözleşmesinde açıkça belirtilmiş bir durumunihlal edildiğini kanıtlar duruma geçmiş ve sözleşmenin kendisi tarafından bu gerekçeyle feshedilmesi durumunda belirlenmiş alacaklarını da tahsil edebilme hakkını elde etmişti. Çünkü sözleşmede, bütün bu ayrıntılar yer alıyordu ve antrenman yer ve zamanı da tümüyle teknik direktörün inisiyatifindeydi. Daha sonra göreve getirilen genel menajer Yurtgüven’e yönetimin bu hakkı devretmesi söz konusu olamazdı.

Gökçek’in işi kolay değil!
Gökçek yönetimini zor durumda bırakarak, tazminat ödemeden teknik direktörle yollarını ayırmasını engelleyen sözleşmeye göre, kulübün, sözleşmeyi haklı bir sebep olmaksızın feshetmesi veya teknik adamın sözleşmeyi haklı nedenlerle sona erdirmesi halinde, kulüp, fesih tazminatı olarak sözleşmenin kalan süresi karşılığı tüm hak edişleri ödemekle yükümlü. Yine sözleşmede yer alan bir husus, “başarısızlık” gibi bir gerekçeyi de haklı fesih sebebi göstermeyi engelliyor. Haksız fesih tazminatının 350 bin doların altında olmayacağının belirtildiği sözleşmede, teknik adamın bir başka kulüple anlaşması halinde, tazminat tutarından kısmen ya da tamamen indirim yapılmasının da önüne geçilmiş. Bu gelirlerin, tazminat hesabında teknik adam aleyhinde dikkate alınmayacağı net bir şekilde belirtilmiş.

Şimdi, Hikmet Karaman’ın oyuna gelmeyeceğinin ve istifa etmeyeceğinin açıkça görüldüğü bu gelişmeler karşısında, Gökçek’in nasıl bir yönteme başvuracağı, bir sonraki adımının ne olacağı merak ediliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder