29 Ocak 2010

Yeter Haldun Üstünel Yeter!

Ben mecaz anlamda söylemiyorum. Gerçekten 'Yeter!' Uyarıyorum, aldıklarınızı Ronaldo, Kaka, Rooney, Xavi ve Iniesta değilse, bir takıma devre arasında 5 tane ilk 11'de oynaması beklenen futbolcu alınmaz. Onların bile bir kısmı uyum sorunu yaşayabilir. Ayrıca şu an bu seviyedeki bir futbolcu dışında, formunu ve seviyesini görmeden uğruna Galatasaray takımının gözden çıkarabileceği bir yabancısı yoktur. Kewell'mı? Sakın ha! Taraftarın bu kadar sevdiği, bu kadar profesyonel, kişiliği bu kadar düzgün, futbol düzeyi olarak takımının en iyisi bir futbolcu, Manchester City'nin oynamayan forveti için riske edilmez. 2 ay sakat kalacağı için de riske edilmez. Bana sorarsanız 250.000 Euro falan için de edilmez. Ama sezon sonu gelir, teknik kadar değerlendirmesini yapar, oyuncu gitmeye niyetlenmiştir olabilir, yönetim böyle bir değerlendirme yapabilir. Ben yine eleştiririm ama şimdi bunu yapmak çok mantıksız olur. Sezon sonunda da zaten serbest kalacakmış, bakarsın, pazarlığı yapar yönetici olarak karrarını verirsin. Bu konuyu geçelim, yani uzatacak bence hiçbir yanı yok, Harry Kewell şu an Galatasaray takımının, Fenerbahçeli bir arkadaşımın da farkında olduğu gibi, her anlamda en iyi oyuncusudur. Ayrıca da Türk futbolunun özlediği bir futbolcu tipidir. 2 ay oynamayacak diye satmak en hafif tabiriyle mantıksızlıktır.

Haldun Üstünel'in yaptığı tansferler, bilinçli kararların sonucu seçilmiş, iş yapabilecek futbolcular. Neill ve Jo ile ilgili değerlendirmeleri önceki yazıda yaptık. Neill kariyeri ve oyun stili olarak yerine oturacak gibi görünüyor. Jo da sonuçta 4 aylık, opsiyonsuz olarak, ligde takviye için gelmiş, uzun boylu ve hazır bir forvet. Ama ne olacağı hiç belli olmaz. 

Giovanni Dos Santos, biraz farklı. Oyuncu olarak düzeyi de, transfer olarak riski de daha yüksek. Yakın geçmişin Avrupa'daki yıldız adaylarından birisi. PES'te Etoo, Henry ve Messi'yle oynattığımız 3'lü forvette mavi ya da mor olan varsa, çok da çaresiz kalmadan oyuna soktuğumuz ve güzel goller atan bir isimdi. Yani dünya futbolundaki kabul önümüzdeki dönemin yıldız adayı olduğuydu. 

Sonrasında, Tottenham'da çıkış yapamadı ve hatta Ipswich de bile pek forma şansı bulamadı. Ama yaşı çok genç ve fundementali iyi. Tam bir çıkış yapacak noktada olabilir. Ve kiralık da olsa, uygun bir opsiyonla alma kaydıyla, yarım devre bakıp iyiyse çok çok genç ve kaliteli bir futbolcuyu almak akıllıca görünüyor. Bu madalyonun iyi yüzü. Ama diğer taraftan İngiltere 1. Ligi'nde bir takımda yarım sezonda sadece 8 maçta forma giymek çok da önemsenmeyecek bir istatistik değil. En azından hızlı bir form ve parlama beklemek için insan biraz geri duruyor. Mesela bizim ligde de 10-12 maçta ilk 11 oynar, 3 gol atar ve sadece 'başarılı' denebilecek bir sezon geçirirse ben çok şaşırmam. Hatta alınmasını da savunabilirim. Ama transferin edenlerin de böyle bakıyor olmaları, 'yıldız' değil 'yıldız adayı' olduğunun ve uzunca bir süredir formsuz gezindiğinin farkında olmaları gerekir.

Dahası olayın başka yönlerini de düşünmek gerekir. Türkiye'de 3 oyuncu alıp, 2'sinin kaliteli ve genç olmaları, diğerinin de premier ligde aktif oynayan bir isim olması, o transferi çok iyi yapar. Haldun Üstünel başarılıdır. Sezon başında da önce hoca sonra oyuncular çok başarılı transferlerdi. Ama şu anda Galatasaray 2. durumda, ve futbol düzeyi de beklenenin altında. Demek ki, iyi transfer yapmak işin bir kısmı. Bu çocuk, gerçekten çocuk. 17 yaşında parlamış, sonrasında düşmüş, akıllı ve insan ilişkileri iyi görünen 20 yaşında bir çocuk. Dün kendisine yapılan havaalanı karşılaması için 'Hayatımda ilk defa böyle bir şey gördüm ama bu bana hemo motivasyon, hem de sorumluluk veriyor' gibisinden bir açıklama yaptı. Bu genç oyuncuların çok iyi yönetilmesi gerekir. Psikolojik sorunlar olabilir, baskı Türkiye'de çok yüksektir. Hem formsuzlukla, hem taraftar baskısıyla, hem İstanbul hayatıyla, hem de Aziz Yıldırım'ın başdöndüren transfer teklifleriyle aynı anda başetmek kolay değildir. Bunlar da işin riskleri.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder