16 Ocak 2011

Sonunda stadı yaptılar!


Galatasaray'ın 15 yıllık bir geçmişi olan stad hikayesi mutlu sona ulaştı; yeni, stad çok güzel oldu, ve dün de açıldı. Ancak herkes buruk, hiçbirşey Galatasaraylıların beklediği, yıllardır ümit ettiği gibi olmadı. Bunun bir nedeni futbol takımının insanın içindeki coşkuyu alıp götüren başarısız ve keyifsiz oyunu. Diğer taraftan stadın mimarisi de 2010'un değil, 90'lı yılların ürünü gibi. Bence en önemli bir başka neden, gittikçe Fenerbahçeleşen Galatasaray yönetimi. Her sezon 2, bazı sezonlarda 3 teknik direktörle çalışan, kendi içinde ve dışarıda çeşitli odaklarla kavga eden, saçma sapan transferler yapan, bilinçsiz ve vizyonsuz yönetim. Bunlar daha detaylı başka analizlerin konusu olabilir. Ama dün bu burukluğa yeni bir halka da eklendi. Stada gitmeyerek haklı çıktığım için sevineyim mi üzüleyim mi bilemedim.

Stadı tamamlamakla sonsuz övünç içindeki Galatasaray yönetimi, dün sanki stadı iktidar bahşetmiş gibi davrandı. Konunun spor ve ulusal bir yatırım çerçevesinden siyasete çekildiği yönünde eleştiriler yapılıyor ama, stad açılışını hükümet propogandasına çevirmenin nesi makul? Daha başında, Adnan Polat Başbakan'a katkıları ve ilgisi için teşekkür etmedi, Başbakan'ın stadı bize hediye ettiğini söyledi. Ne hakla sen bunu söylersin? Nasıl hediye etmiş? O zaman Ali Sami Yen'in arazisini niye verdik biz? Oradaki stadı yıkmak için niye sabırsızlanıyor TOKİ? Diğer emek harcayan insanlara, Galatasaray taraftarına yazık. Sonra padişah mı bu hediye edecek? Kendi cebinden mi yaptırttı stadı, yoksa basketbolculara verdiği gibi örtülü ödenekten mi karşılandı stadın maliyeti? 

Kimse kimseye hediye vermemiştir. Galatasaray İstanbul'un en değerli, arazilerinden birisindeki kullanım hakkını TOKİ'ye devretmiş, TOKİ oraya yapılacak alışveriş ve iş merkezinin belirli bir süre için gelirleri karşılığında bu stadı ve o alışveriş merkezini ihale etmiştir. Stad kimsenin değildir, Galatasaray Kulubü'ne ve bir anlamda da camiaya aittir. Başbakan bu ülkenin başbakanıdır, ülkenin en güzel ve yeni stadlarından birisinin inşaat sürecinde konuya yakın durmuştur. 'Başbakan bunları hakketmedi' diye özetlenebilecek tepkilere karşı çıkıyorum. Asıl 15 yıldır bekleyen Galatasaray camiası bu yapılanları haketmedi. Hak etti mi? stad açılışının hükümet propogandasına dönüştürülmesini hak etti mi?
Hadi bu yalakalığı görmezden gelelim. TOKİ Başkanı'na konuşma yaptırmak ne demek? Kimdir kardeşim TOKİ Başkanı? Devletin bir kurumunun başkanı olmak, ve mimari olarak çöp sayılabilecek çirkin ve kalitesiz yapılara imza atmak dışında ne özelliği vardır? Ha bir de Tayyip Erdoğan'ın 15-20 yıllık adamı. Nedir buradaki pozisyonu da Galatasaray Stadı'nın açılışında konuşma yapıyor? Üstelik içeriği 'Galatasaray'a kimse bir kuruş kredi vermiyordu da biz tutttuk elinden....' Yazık Galatasaray yönetimine ve başkanına ki, küçük tavizler karşılığında kendi stadının açılışında TOKİ Başkanı denilen şahsiyete şu lafları söylettiriyor. Bence zaten taraftarın tepkisi aslında bunlara, Başbakan'a veya AKP'ye değil.

Peki televizyondaki sansüre ne buyrulur? Bildiğiniz açık seçik, eski püskü sansür. Önce yuhalamaya başlayınca, suyulmasın anlaşılmasın diye İlker Yasin boş konuşuklarla sesleri bastırmaya çalıştı, taraftarın coşkusunu falan anlattı. Nasıl da geveze, aralıksız konuştu. Sonra baktı olmuyor, Kanal D yayını kesti, araya eski  maç görüntülerini aldı ve yuhalama bitene kadar yayını sansürledi. Açıkça sansür uygulanmıştır.
RTE sanki kişişel gayretleriyle, ulufe dağıtır gibi, 'Galatasaray'ın stadı yapıla!' dedi, böyle olunca kapanan kapılar açıldı, stad tamamlandı, hepimiz müteşekkir kaldık, sonra da stad açılışında bol bol hükümet reklamı yaptı, taraftarın alkışlamaktan elleri kızardı. Böyle mi olması lazım? Zaten şakşakçılık normal, arada sırada olan küçük protestolar ayıp!
Son olarak şunu söylemek lazım. Adnan Polat Başbakan'a ve TOKİ'ye teşekkür ediyor. Karadenizli müteahhit firmaya herkes müteşekkir. Eski Galatasaray başkan ve yönetimlerinin, özellikle Özhan Canaydın'ın bu işte çok büyük emeği vardır, adının bir yerde yaşatılması gerekir. Ben duyamadım bu isimleri. Bir de içime dert oldu, TOKİ'den ve müteahhit firmadan önce bu stadin bir mimarı yok mudur? Herkese hatırlatıyorum ki, bu stad da, bir fikir eseri olarak mimarına aittir. Birçok firma, parası ödendikten sonra bu işi aynı standart ve kalitede inşaa edebilir, ama proje sadece o mimarın yapabileceği ve yaptığı bir eserdir, ve inşaat süreciyle ilgili ilk sırada onu hatırlamak daha doğru olacaktır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder