13 Haziran 2010

Christoph Daum'un 2. Fenerbahçe macerası

Bir başka hikaye de Fenerbahçe'den. Bu hikayeye herkes daha bir vakıf. Aziz Efendi sezon başında tercihini Daum'dan yana kullandı. Hem kupada, hem de ligde son ana kadar geldiler, ama iki kupayı da kaybettiler. Bence bu sezon Fenerbahçe başarısız sayılmaz. Kupada Trabzon'a finalde yenildiler. Zaten 28 yıllık lanet var, bir de Trabzon'un kendilerine karşı olan hislerini düşününce, bu başarısızlık sayılmaz. Ligde de hem Beşiktaş'ı geçtiler, hem de daha flaş bir teknik direktör ve de daha derinlikli bir kadroya sahip olan Galatasaray'ı geçtiler. Bursaspor sürprizine karşı son maçta kilidi açamadılar.

Ama, ferman kesildi, Daum gönderildi. Bunu bilmeyen yok. Yine de Daum Almanya'dan tuhaf açıklamalar yapıyor. Sanki avukat tavsiyesiyle hazırlanmış sözler; 'Fenerbahçe'deki geleceğim belirsiz' falan gibi tavırlar, 'Ben devam etmek istiyorum' sözlerini de araya serpiştirip, yarın bir gün yargı karşısında kendisini rahatlatacak açıklamalar yayınlanıyor her gün spor gazetelerinde. Halbuki biz biliyoruz ki, kulübün kapısından içeri girmek bile istemiyor.

Meselenin özünde yapılan sözleşmeler var. Konu gayet basit ve açık: Daum ve ekibinin 2'şer yıllık daha sözleşmeleri var. Yapılırken, 'Ne yapın, edin, Daum'u getirin!' talimatı gereğince hazırlanmış, 'gelecek sezona bu adamı yollarsak nasıl yaparız?' sorusunun cevabı hiç düşünülmemiş sözleşmeler... Neredeyse her yıl teknik direktör değiştiren bir takımda bu sorunun cevabı nasıl düşünülmez?? 10 yılda 11 teknik direktörü bilfiil kendisi değiştiren bir işadamı, en azından 10 yıllık tecrübeden sonra bu hatayı nasıl yapar, ben gerçekten anlamakta güçlük çekiyorum. Hatta daha doğrusu, bunların hata olduğuna inanmakta güçlük çekiyorum. Veya 'onu da o zaman düşünürüz!' mü diyorlar acaba? Aziz Yıldırım şirketini bu kafayla yönetmiş olsa, bu kadar zengin olabilir miydi? Kim kimin parasını çarçur ediyor, bunlara iyi bakmak lazım. İşte Fenerbahçelilerin çok sevdiği büyük başkanın Daum ve ekibiyle yaptığı sözleşmelerin yıllık bedelleri:

- Christoph Daum 3.2 milyon Euro 
- Ronald Koch 600 bin Euro 
- Gehrke : 300 bin Euro 
- Ayhan Tumani: 100 bin Euro 
- Marcel Daum: 100 bin Euro (Daum'un oğlu!)
- Toplam: 4,3 milyon Euro


Hepsinin sözleşmeleri 3'er yıllık, 1 yılı geçti, 2 yıllık alacakları var. Toplam alacakları para 8,6 milyon Euro. Bunu kuruşuna kadar da almadan kimsenin bir yere gitmeye niyeti yok. Neymiş? Fenerbahçe kurumsallaşıyormuş. Hangi kurumsallık bu anlayışı kaldırır? Neymiş Fenerbahçe gelirlerini arttırmış? Evet doğru, yatak örtüsünden köpeğinin evine kadar Feneriumlarda ne varsa alan bir dünya Fenerli var, ama taraftarın şunu da anlaması lazım ki, parayı bu kadar kötü harcarsanız, ne kadar çok kazandığınızın fazlaca bir önemi olmaz. Neymiş? büyük başkanmış, masaya yumruğunu vuruyormuş! Hadi bakalım, Daum orada, sözleşmeler masada....

Yeri gelmişken, 
Ahmet Çakar'ın bir skeçini hatırladım; Aragones'le Del Bosque, İspanya'da böyle pahalı bir kulübün lokalinde konyaklarını yudumluyorlar. 
Del B - Ya ne acaip yerdi orası, gittik, başkan şöyle dedi....
Aragones - Evet ya, ben de şunları şunları....
Del B - Neyse, sen paranı aldın mı, paranı?
Aragones - Aldım yav, aldım tabii, 8 milyon!
Del B - Şerefe!

1 yorum:

  1. nerde o eski ahmet çakar... ne güzel renkti ekranlarda, söndü yazık.

    YanıtlaSil