5 Şubat 2010

Aslan Fenerliler! - Fenerbahçe Kulübü'nün zehir zemberek açıklamaları

Zemberek 'ok' manasına da geliyormuş. Sanırım 'zehir zemberek' de, saplanan zehirli ok gibi,  TDK'ya göre 'acı koyan söz' anlamına geliyor. Fenerbahçe yönetimi, Aziz Yıldırım'ın, o sert ve pervasız tavırlarının bir yansıması gibi, sürekli böyle 'zehir zemberek' açıklamalar yapıyor. Hatta belki de, kurumsallaşmayı, büyük kulüp olmayı, biraz da bu açıklamalarla bağlantılı algılıyorlar. Öyle ya, Şekip Mosturoğlu gibi, kaliteli, bilgili ve kariyerli bir adam bir bakıyorsunuz, federasyonla ilgili olmayacak açıklamalar yapıyor. İçeriğin haklılığı tartışmasını yapmıyorum, daha doğrusu Aslan Fenerliler mevzuuyla ilgili olarak oraya geleceğim, ama üslup ve kullanılan dil beni çok rahatsız ediyor. Daha önce federasyonla ilgili, hakemlerle ilgili, Efes'in doping skandalıyla ilgili, özellikle yakın zamandaki Fenerbahçe Stadı'nın Euro 2016 için düşünülmemesiyle ilgili, ve şimdi de Galatasaraylı Fenerbahçeliler konusuyla ilgili resmi açıklamaların dilinde ortak bir nokta var. Anlatması zor ama gayret edeceğim. Hırslı ve sinirli bir delikanlının hırçınlığı, entellektüel özentisinin yapmacık kibarlığıyla birleşiyor, zehirli oklar birbiri ardına ağırbaşlılık kisvesi altında sallanırken, zaman zaman ayar kaçıyor, açıklamanın dili kulüp resmi ağzından çok Devlet Bahçeli'nin konuşmalarına benzemeye başlıyor. Zaman zaman, medyanın ve kamuoyunun,  hatta dünyanın, Fenerbahçe düşmanlarıyla dolu olduğu ve bu oyunlar karşısında artık seslerini yükseltmek gerektiği hissiyatı seziliyor. Ama Fenerbahçe'nin sesi de ben kendimi bildim bileli yüksek zaten. Bence, ne Fenerbahçe gibi büyük ve saygıdeğer bir camianın hakkını savunmak böyle olur, ne de rakiplerinin ağzının payını vermek.


Son açıklama, Hasan Şaş'ın Saba Tümer'in programında Fenerbahçe takımında da Galatasaray'lı, yani Galatasaray'ı tutan futbolcular olduğunu söylemesi ve ardından araştırmacı gazetecilerimizin bu konuya eğilip, isimleri hemen tespit edip, Takvim ve Fotomaç'da yayınlaması üzerine geldi. İddiaya göre, en fanatik Fenerli gibi görünen kaleci Volkan, Semih, Önder Turacı, Uğur Boral, Selçuk Şahin, ve daha 1 haftalık Fenerli Gökhan Ünal Galatasaray'lıymış. İşte Fenerbahçe Kulübü'nün konuyla ilgili resmi açıklaması:

5 Şubat 2010 tarihli Pas Fotomaç ve Takvim gazetelerinde, Profesyonel Futbol Takımımız oyuncularından bazılarının Galatasaraylı olduğuna dair bir takım 'çağ dışı' iddialar yer almaktadır.

Tarihimize eklenecek yeni zaferler için Fenerbahçe formasıyla ter döken futbolcularımızın, böylesi demode haberlerle gündeme getirilmeye çalışılması, geri kalmış zihniyetin, akıl dışı oyunlarından birisi olmaktan öteye gidememektedir.

Futbol dünyasının profesyonelleştiği günümüzde, bu çağ dışı zihniyetin kendini yenileme mecburiyetinde olduğu açıkça görülmektedir.

Takımımızın, taraftarımızın desteğiyle şampiyonluklar yolunda ilerlediği bir dönemde; bu tip asılsız haberlerin takım ruhumuza zarar vereceğini hesaplayanların büyük bir yanılgı içinde olduğunu da ayrıca ifade etmek isteriz.


Kamuoyunun bilgisine sunulur,
FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ
 

Oyuncuların bir kısmının Galatasaraylı olduğunu iddia etmek, neden 'çağdışı' olsun? Çağımızda futbolcular bir takımı tutmuyor mu? Mesela Önder Turacı Avrupa'da yetişen bir futbolcu. O günlerde özellikle Galatasaray'ın Avrupa'daki başarılarından etkilenen birçok gurbetçi genç gibi Galatasaray'lı olmuş olmasında ne gariplik olabilir. Ya da Gökhan Ünal'ın Galatasaraylı olduğu biliniyormuş zaten. Daha yeni Fenerbahçe'ye geldi, bu futbolcuların Galatasaraylı olduklarını iddia etmek mi çağdışı? Neden? Çağımızda futbolcular takım tutmuyorlar mı? Aziz Yıldırım'ın ısrarla transfer teklif ettiği Arda'nın derdeyse doğuştan Galatasaray'lı olduğunu herkes bilmiyor mu? Yarın Fenerbahçe Arda'yı alsa, ya da sezon başında alsaydı, Arda'nın Galatasaraylı olduğunu iddia etmek 'çağdışı' mı olacaktı?

"...geri kalmış zihniyetin, akıl dışı oyunlarından birisi olmaktan öteye gidememektedir. " Bence bu tarz değerlendirmeler Fenerbahçe'ye yakışmamaktadır. Hiçbir büyük ve ciddi kulübe yakışmaz. Yani Fenerbahçe düşmanı geri kalmış zihniyet, Fenerbahçe'yi karıştırmak için akıl dışı oyunlar yapıyor. Bu arada, henüz Galatasaraylı olmadıklarına dair de bir açıklama yapılmıyor. 'Demode haber' iri tabirlerin içinde belki de en yerine oturanı. demode değil de belki, anlamsız, önemsiz, sansasyon amaçlı denilebilir belki. 

İddianın yalanlamasına ilişkin tek ifade son cümlede görülüyor. "...bu tip asılsız haberlerin..." Buradan aslında şu anlam çıkar: Bu haberler asılsızdır, yani bu futbolcuların Galatasaraylı oldukları doğru değildir. Hatta hiçbirisi Galatasaraylı değildir. Peki o zaman açıklama neden böyle? Çünkü en azından bu iddiaların bir kısmı doğru, bu futbolcuların en azından bir kısmı Galatasaray taraftarı. Ya da işte gençliklerinde Galatasaraylılarmış. Fenerbahçe yönetimi de bu durumu hazmedemiyor, "evet bunlar Galatasaraylılarmış, biz de şimdi sorduk öğrendik. ama bu konunun önemi olduğunu düşünmüyoruz, herkes profesyonel, işini en iyi şekilde yapmaya çalışıyor, camia olarak kenetlendik hedeflerimize bakıyoruz." diyemiyor. "Hayır, bahsi geçen futbolcuların hiçbirisi Galatasaraylı değildir, hatta kadromuzdaki futbolcuların hiçbirisi de değildir" de diyemiyor. Bu iki açıklamayı da yapamıyor olmaktan dolayı kıvranıyor, ve zehrini iddia sahiplerine akıtıyor. Onlar, artık kimse, gazeteciler, gazeteler, ya da Hasan Şaş mesela, bu haberle Fenerbahçe'nin takım ruhunu zedeleyip kulübe zarar vermeyi hesaplıyorlar ama bu hesapları tutmayacak.


Bence bu komik açıklamaları yapan Fenerbahçe yönetimi bu konuda biraz çağdışı kalıyor. Avrupa kulüplerinin, Barcelona'nın falan kulüp açıklamalarını okuyun, bakın. Manchester'ı örnek alıyorlar, bazen oradan model getiriyorlar, veya forma satışı şekillerini, yok banka kartı, GSM hattı fikirlerini ihraç ediyorlar. Bu konularda da biraz çağdaş tavırlar geliştirmek gerekiyor. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder